iskambilden köprüler

İskambilden Köprüler 2004'te Sarphan Uzunoğlu ve Mehmet Eren Acararıcın tarafından kuruldu. Site 2007'ye kadar birçok yazara ve yüzlerce yazıya ev sahipliği yaptı.

Şimdi ise buna zamanın ardından bir araya gelip, kaptanların gemiyi terk etmediğini göstermek adına, daha farklı yaşanmışlıkları yazmak için kepenkleri tekrar açıyor.

2004 model köprü'yü ziyaret ettiniz mi?

su & mea

9 Eylül 2008 Salı

Bursa... Bu bir veda yazısı olmamalı...


Çekirge'den Altıparmak'a uzanan ve kültür park'ın yanından geçen caddede herkesin bir kez olsun hayat muhasebesini yapıp Atatürk gibi yürüdüğü şehrim. bazen giden sevgilinin ardından yüründü orda, bazen bir başarının sevinciyle... en çok da hüzünle yürürsünüz bursa'nın caddelerinde. Tarih sizi ele geçirir özellikle şehir merkezindeyseniz. yeşil denecek kadar yeşil midir? evet yeşildir. 

izmir'de okuyan biri olarak izmir'den 10 kat yeşil olduğunu rahatça söyleyebilirim memleketimin. sağın kalesi derler birileri, öyle midir? bursa farklı azınlıkları barındıran içinde 500 bin bulgaristan göçmeni barındıran bir şehir. senelerce aynı sıralarda dirsek çürüttük o insanlarla, bazıları ülkücü, bazıları sosyalist, bazıları fethullahçı oldu elbet; ama hepsinin adam oluşunu izledim, güçlü kızlar oluşunu izledim. bursa'dan bir iki istisna dışında yavşak insan çıkmaz. aslında bunun çok güzel bir sebebi var, en liberalimiz bile bu şehirde bir kültürü yaşatmayı öğrenir. kız arkadaşımın 
arkadaşla
rı bursalı olduğumu öğrendiklerinde bize tutucu muamelesi yaptılar örneğin. evet izmirli arkadaşlar kadar rahat (!) değiliz. istanbullu gibi hayatın içinde de kaybolmadık. bursa insanı haftasonu yemek için değil, hayatın her anından keyif almak ve geleceği için yaşar. bahçesinde üzüm yetiştirir sonra rakı yapar ve cuma'sına gider. benim anladığım bursa budur. türkiye'deki oy oranlarına bakın. Bursa ile neredeyse eşittir. Türkiye'nin asıl portresi bursa'dadır. Esmer diye kürt, beyaz diye muhacır 
olarak damgalanmazsın çünkü. arap da gelir musevi de gelir bursa'ya. her azınlıktan insan mevcuttur. yükselen sağ akımı bilinçsiz değildir ve azımsanamayacak bir yükselen sol vardır bursa'da. anladığınız sol değil tabi ki. elitist cumhuriyetçilerden ya da eli kanlı ülkücülerden bahsetmiyorum. tasavvufu ve türk'ü bilen sağcılardan, hayata bakışı sınırlandırılmamış ve bunu sindirmiş solculardan bahsediyorum. tabi okurken diyeceğiniz tek şey şu: "hadi oradan!" belki de bursa kültürünün en iyi yerleştirildiği `bursa erkek lisesi`'nde okudum ve sınıflar arası farkın böylesine ortadan kalktığını görmek beni hep gururlandırmıştır. 3 kuşaklık zenginin yeni göçmüş çocuğa kardeşim diyebildiği nadir yerlerdendir bursa. bunun içindir ki sevmez bazıları. varsın 
sevmesinler liberal kültürleri alışık olmadığından geleneklere. asıl dogma bursa'nın insanının zihninin parlaklığını, sanata yatkınlığını görmeyen beyinlerinizde aranmalıdır. türbanlısı da türbansızı da yaşar burda, nefret edin ya da etmeyin, onlar birbirlerini severler. türbanlıların arkasından otobüslerde cık cık yapan elitist ege çocuklarına benzemeyiz. güzelliği sadece izmir'de bilenlerin asla keşfedemeyeceği kadar güzel kadınları vardır bursa'nın. açıldıkları saçıldıkları için değil, bakışlarıyla tavırlarıyla güzel oldukları için güzeldirler. insanlıklarıyla, hayata bakışlarıyla güzelleşirler. ve gelelim bize, bursa erkekleri'ne... bizle alıp veremediğiniz ne bilemiyorum; ancak izmir'de otobüste düşürülen bir cüzdanı 30 izmirli almıyor da bir bursalı alıp sahibini bulup geri veriyorsa ben memleketimle gurur duyarım. bize tutucu diyenler vardır, kenarında içki içecek denizimiz yakın değildir; ama arap şükrü vardır. eğlenmeyi biliriz. karagöz'ü , hacivat'ı, osmanlı'yı,islam'ı,türk'ü tanırız. devrimciyizdir bazımız `kızıl bursa` şiirini haykırırız korkmadan, tanrı uludur demeyi bilir çoğumuz, inançlımız da vardır inançsızımız da. elbette akp'ye de oy veren çıkar aramızdan chp'ye de. bilmeyiz biz de bu oyunları belki de. 

bir partiye mal olmanın ne demek olduğunu bilemeyiz; ama kitaplıklarımız herkesinkinden büyük, kültürümüz çoğu kültürden geniştir. trafiğimiz kötüdür tabi. başta alışamazsınız, kayboldum dersiniz. dağların arasında boğulur bazınız; ama bilemezsiniz altıparmak'ta arnavut kaldırımda yürümenin, merdivenlere çöküp bira içmenin,dostun yanında maksem'ten yukarı yürürken içinize dolan duygunun tadını. çünkü çoğunuz bursalı değilsiniz ya da bursalı'yım demeyi yediremeyecek kadar bir şey alamamışsınızdır bu şehirden.  

müzeyyen senar'dır, `zeki müren`'dir, `şebnem ferah`'tır, `özlem tekin`'dir, `tarkan gözübüyük`'tür, `Cemal Nadir`'dir bursa... siz bizi tanımazsınız belki, gelip uludağ'da tatil yapmak pahalıdır; çoğumuz orayı görmemişizdir. şaşırırsınız kayak yapmadığımızı duyduğunuzda. işçiyizdir, üniversiteliyizdir. şimdi üniversite bitse de 1 yıl şurada yetişkin olarak yaşasam diyorum belki de bursa'daki son günlerimde. gözüne tebeşir tozu kaçan çocuğun o garip hüznüdür bursa... fazlası da içindedir bursalı'nın.

0 yorum:

 
Elegant de BlogMundi