Açma ağzını
Kaçıverir işlenmiş sözlerin ağzından
Pinokyolar
Kırar burunlarını
Yalanlarına şaşarak.
Küçük kız masumiyetini ancak kulağın fark eder
Maval diye.
Gayri hızlısındır masumiyetinden.
Rumi deyişleri utanır senden.
Göründüğün değildi olduğun
Ve nefret ettin
Olduğunu görünce.
Postere benzedin çocuk
Yıprandın kuşe kâğıdından
Çalışırken göstermeye kendini.
Yazamadın bile
Kayıp senliğine inat.
Kâğıtlar yüz çevirmiş senden olmayan her yana
Elini kiri çıkmaz artık güzelim kalemlerden.
Samimiyetindi manasızlığına perde.
Ve yıktın perdeyi eyledin viran
Dahi yok saklanmaya zaman.
Açıkça söylediler çocuk
Avuç içi kadar etlere yem oldun.
Değiştin yozlaşmış özüne
Sıradanlaştın çocuk
Koktun arşiv dosyaları gibi tekdüze.
Saldırma çaresizce her yanlışlığına
Zira çare yok hatalarına.
Geri dönmek mümkün değil be çocuk
Kirlendik bir kere aferin bolluğunda.
Dua et be çocuk
Hangi dine istersen
Şarkılar dinle tatminsizliğe dair. Tövbe et çocuk, üzüntüne boğ
Saflığını örten her lekeni.
Dua et çocuk
Ata’n affetsin atfettiği ismini nazar.
Yalnız kal çocuk
Aklın başına gelsin
Şimdi ise buna zamanın ardından bir araya gelip, kaptanların gemiyi terk etmediğini göstermek adına, daha farklı yaşanmışlıkları yazmak için kepenkleri tekrar açıyor.
2004 model köprü'yü ziyaret ettiniz mi?
su & mea
8 Eylül 2008 Pazartesi
çocuk
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder